
ANAOKULLARI İÇİN KOVİD KRİZİNDEN ÇIKMANIN ANAHTARI

Pandemiden en çok etkilenen sektörlerden birisi de okul öncesi sektörü oldu. Her geçen gün bir anaokulunun daha kapandığı haberini üzülerek alıyoruz. Pandemi döneminin getirdiği endişeler velileri beklemeye itiyor ve okul kayıtlarını yaptırmamayı tercih ediyorlar. Personeli sigortalı olan okullar Kısa Çalışma Ödeneğinden faydalanarak personelini elinde tutmayı başarabiliyor ancak binası kiralık olan okulların önemli bir kısmı ise kira ödemeye devam etmek zorunda kalıyor. Gelirleri tamamen duran veya ciddi oranda azalan okulların bu durumda kirasını ödeme olanağı da her geçen gün azalıyor ve en sonunda da başa çıkılamaz hale geliyor ve okul sahipleri okullarını kapatmayı tercih ediyor.
Peki bu durum anaokulları için bir kader mi yoksa bu krizden çıkmanın yolları var mı? Tabii ki var. Unutulmamalıdır ki her kriz bazı avantajları da beraberinde getirir. Önemli olan bu avantajları görmek ve harekete geçebilmektir.
Peki nedir bu avantajlar? Bunlardan birincisi bu okulların çalışan velilere hitap etmesidir. Kadın istihdamı başta olmak üzere ekonominin çarklarının dönmesi zorunluluğu çalışan velilerin çocukları için çözüm arayışı içerisinde olmalarıdır. Çocuklarını gönül rahatlığıyla bırakabilecekleri, sosyal mesafeyi önceleyen ve tüm sağlık tedbirlerini aldıklarını kanıtlayan veya buna veliyi ikna ederek güven uyandıran kurumlar kendi çarklarını döndürmeye devam edebilecek.
Bir diğer avantaj ise devlet okulları ile özel kolejlerin mevcut durumudur. Kolejlerin yüz yüze eğitime başlayamaması nedeniyle özellikle 5-6 yaş gruplarındaki veliler çocuklarını büyük ve kalabalık bir binaya götürmektense anaokullarında tutmaya daha meyilli hale geldiler. Okul öncesi sektöründe faaliyet gösteren okulların özellikle bu yaş gruplarına yönelik reklam çalışmalarına ağırlık vermeleri olumlu katkı sağlayacaktır.
Yukarıda saydığımız iki avantajın yanı sıra başka avantajlarda sayılabilir. Ancak bu avantajları potansiyele çevirebilmenin tek bir anahtarı vardır. O da “güven” kelimesidir. Güven kaç yıllık bir okul olduğunuz, öğretmen kalitesi ve binanın fiziki koşulları ile sınırlı değildir. Güven için bunlar gereklidir ancak aynı zamanda bir algıdır ve doğru yönetilmesi gerekir.
Güven sizin velilere anlattıklarınızla kazanılmaz. Örneğin, pandemi döneminde büyük küçük her okul pandemiye karşı tedbirler aldığını söyler ama veli açısından bunlar zaten yapılması gereken ve her okulun zaten yaptığını söylediği şeylerdir. Güvenin oluşması için kalitenin kurumsal ve belgeli olması gerekir. Bundan daha da önemlisi ise sürekli şekilde “denetleniyor ve onaylanıyor” olması gerekir. Kısacası, velilerde güvenin oluşması için okulun kalitesini belgeleyebilmesi, bu kalite ve standartlarının üst merciler tarafından sürekli denetlendiği ve bu denetimlerden alnının akıyla çıktığı bilgisinin güçlü şekilde verilmesi gerekir.
Sosyal mesafe ve hijyenle ilgili aldığınız tedbirler ve bu alana yaptığınız harcamalar tek başına fazla bir şey ifade etmezken kalitenizin ve standartlarınızın belgelenmesine ve dolayısıyla denetlenmeye yaptığınız yatırımlar veli nezdinde otomatik bir değer ve güven üretir. Devletimizin yetkili kurumları öteden beri okul öncesi eğitim sektöründe faaliyet gösteren okulları denetlemektedir. Ancak, sıklığı bölgeden bölgeye değişen bu denetimlerin velilerde yarattığı güven duygusu sınırlı veya geçidir.
Peki, anaokulları için krizden çıkmanın anahtarı “güven” ise bu güven nasıl yaratılır ve bu anahtarın somut şekli nedir?
Aslında güven yaratarak bu krizden çıkmanın iki anahtarı var. Bu anahtarlardan birincisi franchising (bayilik) yoluyla kurumsal bir markaya girmekten geçer. Kurumsallığını tamamlamış, tanınan markalar zaten belli bir güveni beraberinde getirir. Daha büyük bir yapının parçası olan markalar her zaman bir sinerji yaratır ve güven telkin eder ancak beraberinde getirdiği standardizasyon, kurallara uyma, denetlenme ve onaylanma durumunu velilere göstermek bu krizden çıkmanın en önemli anahtarıdır.
Üstelik her franchising sanıldığı kadar maliyetli değildir. Sizin, bölgenizin, okulunuzun, öğrenci ve velilerinizin profilinize ve de bütçenize uygun bir marka mutlaka vardır. Önemli olan sizin profil ve koşullarınıza en uygun markanın bulunmasıdır. Franchising opsiyonunu araştırmaktan bir şey kaybetmezsiniz.
Gelin size en uygun markaların belirlenmesi konusunda size yardımcı olalım. Üstelik bu danışmanlığı ücretsiz olarak yapalım.
Ücretsiz Franchising Danışmanlığı için Bilgi Talep Formunu doldurun biz sizi arayalım.
Güven yaratarak bu krizden çıkmanın ikinci anahtarı ise akreditasyon şeklinde de ifade edebileceğimiz denetim ve sertifikasyondur. Pandemi sürecinin nasıl yönetilmesi gerektiği ve ne gibi önlemler alınması gerektiği gibi standartların yanı sıra, akademik ve idari standartlara göre bağımsız yapılarca denetlenmek ve denetim sonucunda sertifikasyonun elde edilmesi veliler açısından güven telkin eden bir yöntemdir. Akreditasyon sadece velilere güven veren bir unsur değil aynı zamanda okulların kendisini geliştirmesi için de yol haritası belirleyen bir avantajdır. Akredite olmak ve sürekli gelişim içerisinde olduğunuz bilgisini velilerle paylaşabilmek başlı başına reklam değeri olan bir unsurdur.
Akreditasyon hakkında ayrıntılı bilgi almak için Bilgi Talep Formunu doldurun biz sizi arayalım.